5. Yardımlaşma Kurumlarımız
Dinimiz, toplumsal yardımlaşma ve dayanışmaya büyük önem vermiştir. Peygamberimiz yardımlaşmanın önemini şöyle dile getirmiştir: “...Kim Müslüman kardeşine yardım eder ve onun ihtiyacını karşılarsa Allah da ona yardım eder. Kim Müslümanın bir sıkıntısını giderirse Allah da kıyamet gününde onun sıkıntılarından birini giderir...” (Nevevi, Riyazü’s-Salihin, C 1, Hadis No: 231.) Hz. Muhammed’in verdiği bu müjdeli haber, Müslümanları, toplumsal yardımlaşmaya yöneltmiştir. Bu yardımlar zamanla kurumsal hâle gelmiştir. Atalarımız, dinimizin bu emrini yerine getirmek için çaba harcamışlardır. Yoksul ve kimsesizlerin beslenmeleri için aşevleri (imarethaneler), hastaların tedavisi için hastaneler (darüşşifalar), yaşlıları korumak için huzurevleri (darülacezeler) açmışlardır.
Ayrıca öğrencilere yardım etmek, bilimsel çalışmalara katkı sağlamak, hatta ağır kış şartlarında, hayvanlara yiyecek sağlamak gibi çok yönlü hizmet veren vakıflar kurmuşlardır.
Günümüzde, yardımlaşma ve dayanışmayı gerçekleştirmek amacıyla çeşitli yardım kurumları oluşturulmuştur;
*Kızılay
*Sosyal Yardımlaşma Dayanışma Vakfı
*Sosyal Hizmetler
*Çocuk Esirgeme Kurumu
*Millî Eğitim Vakfı
*Türkiye Diyanet Vakfı
*Belediye Aşevleri
*bazı sivil toplum kuruluşları
Bu kurumlarımız devletin ve hayırsever insanların, gönüllü yardımlarıyla ayakta durmaktadır.
Deprem, sel gibi doğal afet yangın gibi felaketler binlerce insanı evsiz bırakmaktadır. Yüzlerce, hatta binlerce çocuk açlık, susuzluk, bulaşıcı hastalık gibi tehlikelerle karşı karşıya gelmektedir. İşte, böyle zamanlarda Kızılay ve diğer hayır kurumlarımız zor durumda kalanlara yiyecek, içecek, giysi, battaniye, çadır gibi yardımlarda bulunur. Ayrıca Kızılay, kan merkezleri aracılığıyla ihtiyaç sahiplerine kan temin eder. Bu nedenle toplumda önemli görevleri üstlenen yardım kuruluşlarımıza katkıda bulunarak bunları ayakta tutmaya çalışmalıyız.
Örneğin kan vermeyi teşvik ederek Kızılay’a katkıda bulunabiliriz. Diğer taraftan kan vermenin hayat kurtarmak anlamına geldiğini ve dinimizce çok büyük mükâfatının olduğunu unutmamalıyız. Dinimiz yardım kuruluşlarına yapılan yardımları salih amel (iyi ve faydalı davranış) olarak nitelendirir. Bu tür davranışların önemi Kur’an-ı Kerim’de şöyle ifade edilmiştir: “Mal, mülk ve çoluk çocuk, dünya hayatının süsüdür; ölümsüz olan iyi işler (kalıcı olan erdemli davranışlar) ise Rabb’inin nezdinde hem sevapça daha hayırlı hem de ümit bağlamaya daha layıktır.” (Kehf suresi, 46. ayet.)